Cezaevlerinde Sağlık: Toplum ve Hapishane Arasındaki Bağlantıyı Yeniden Düşünmek

Cezaevlerinde Sağlık: Toplum ve Hapishane Arasındaki Bağlantıyı Yeniden Düşünmek

Cezaevlerindeki İnsanlar Arasında Ruhsal ve Fiziksel Sağlık Morbiditesi: Bir Şemsiye Derlemesi

Amaçlar

Cezaevinde kalan kişilerin sağlık profilleri oldukça kötüdür. Cezaevi nüfusundaki hastalık yükünün açıklığa kavuşturulması, hizmet ve politika geliştirme konusunda bilgi sağlayabilir. Bu çalışmada, dünya çapında cezaevlerinde bulunan kişiler arasında ruhsal ve fiziksel sağlık sorunlarının epidemiyolojisine ilişkin kanıtların sentezlenmesi ve değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Yöntemler

Bu şemsiye derlemesinde, beş bibliyografik veri tabanı (Web of Science, PubMed, PsycINFO, Embase ve Global Health), 31 Ekim 2023 tarihine kadar yayınlanan ve genel cezaevi popülasyonlarında ruhsal ve fiziksel sağlık koşullarının yaygınlığını veya insidansını inceleyen meta-analizleri belirlemek için başlangıçtan itibaren sistematik olarak taranmıştır. Yaygınlık verileri yayınlanmış raporlardan çıkarılmış ve ek bilgi için çalışma yazarlarıyla iletişime geçilmiştir. Tahminler sentezlenmiş ve cinsiyet, yaş ve ülke gelir düzeyine göre katmanlandırılmıştır.

Bulgular

Literatür taraması sonucunda tarama için uygun 1909 kayıt bulunmuştur. 1736 makale elenmiş ve 173 tam metin rapor uygunluk açısından incelenmiştir. Yetişkin erkek ve kadınlarda 6 aylık prevalans majör depresyon için %11-4 (%95 GA 9-9-12-8), travma sonrası stres bozukluğu için %9-8 (6-8-13-2) ve psikotik hastalık için %3-7 (3-2-4-1) idi. Cezaevine vardıklarında, kişilerin %23-8’i (%95 CI 21-0-26-7) alkol kullanım bozukluğu ve %38-9’u (31-5-46-2) uyuşturucu kullanım bozukluğu tanı kriterlerini karşılamıştır. Majör depresyon veya psikotik hastalığı olanların yarısında eşlik eden bir madde kullanım bozukluğu vardı. Bulaşıcı hastalıklar da yaygındı; insanların %17-7’si (%95 CI 15-0-20-7) hepatit C virüsü için antikor-pozitifti ve hepatit B virüsü, HIV ve tüberküloz için daha düşük tahminler (%2-6 ile %5-2 arasında değişen) bulundu. Meta-regresyon analizleri, sağlık koşulları arasında tutarlı olmasa da cinsiyet ve ülke gelir düzeyine göre yaygınlıkta önemli farklılıklar olduğunu göstermiştir. Bulaşıcı olmayan kronik hastalıkların yükü sadece 50 yaş ve üzeri yetişkinlerde incelenmiştir.

Sonuçlar

Cezaevlerinde bulunan kişiler, halk sağlığının ele alması gereken bir fırsat teşkil eden belirli bir hastalık modeline sahiptir. Özellikle cezaevi sağlığının ulusal halk sağlığı sistemine entegre edilmesi, birinci basamak sağlık ve ruh sağlığı hizmetlerine yeterli kaynak sağlanması ve tahliye sonrası sağlık hizmetleriyle bağlantının iyileştirilmesi halk sağlığını ve güvenliğini etkileyebilir. Cezaevinde kalmanın sağlığı ne ölçüde etkilediğini açıklığa kavuşturmak için nüfusa dayalı uzunlamasına çalışmalara ihtiyaç vardır.

DOI: https://doi.org/10.1016/S2468-2667(24)00023-9

 

yorumlar